Hüsnü Özyeğin’in Gima’yı Satın Almakla Yaptığı En Büyük Hatanın Öyküsü (Satınca Kurban Bile Kesmiş!)
Gima, ilk olarak 1957 yılında Ankara’da ticari faaliyetlerine başlayarak Türkiye’nin ilk zincir marketi olma unvanını kazanmıştı.
Bir kamu kuruluşu olarak kurulan Gima, Marmarabirlik, Trakyabirlik, Fiskobirlik, Tariş, Et ve Balık Kurumu gibi kurumların ürünlerini uygun fiyata tüketiciyle buluşturuyordu. 1993 yılındaysa özelleştirilerek Dedeman-Bilfer Grubu’na satıldı.
1996 yılındaysa tekrar satışa çıktı ve Hüsnü Özyeğin tarafından satın alındı!
Satın almasının ardından Gima’nın iş modelini baştan aşağı yenileyen Özyeğin bu süreçte birçok mağaza kapatıp birçok yeni mağaza açtı.
Özelleştirmeyle birlikte halkın ucuza gıda ürünlerine ulaşması anlayışından uzaklaşan Gima, kâr odaklı yaklaşımıyla ticari faaliyetlerine devam etti.
Bu süreçte Fiba Grubu bünyesinde çeşitli satın almalarla büyüdü ve internetten alışveriş, telefonla sipariş, taksitli alışveriş gibi dönem için devrimsel yenilikleri hayata geçirdiler.
Ancak Gima büyüse de işler Hüsnü Özyeğin için istenilen kârlılıkta değildi.
Özyeğin Gima için yaptığı büyük yatırımların beklenen geri dönüşü sağlamadığı ve her sene zarar ettiğini belirtiyor ve Gima’yı almakla hata yaptığını belirtiyor.
2005 yılında Sabancı Holding’e satana kadar geçen yaklaşık 9 yıllık süreçte neredeyse her sene hayal kırıklığı yaşatan Gima’yı satmasını da “Gima’dan kurtulmak” olarak nitelendiriyor.
Gima’nın satışıyla ilgili Koç ve Sabancı’nın verdiği rekabeti anlattığımız aşağıdaki içeriğimize göz atabilirsiniz.
Sonuç olarak, Hüsnü Özyeğin Gima’yı elinden çıkararak sattığına o kadar memnun olmuş ki kurban bile kesmiş…
Bu açıklamalarıyla iş dünyasında büyük yankı uyandıran Hüsnü Özyeğin’in bu deneyimi iş dünyasında doğru sektör seçimi ve stratejik planlamanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Türk şirketleriyle ilgili diğer içeriklerimiz: