Cumhurbaşkanı Erdoğan: Son 5 günde 78 terörist etkisiz hale getirildi (2)
‘IRAK VE SURİYE’DE ‘TERÖR’ OLUŞTURMA PLANLARI’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, artık asıl odaklanılması gerekenin sınır ötesi operasyonların nasıl daraltılacağı değil, nasıl genişletileceği olduğunu belirterek, “Önemli olan, yarım kalan işin ne zaman ve nasıl tamamlanacağıdır. Yeter ki orada olunsun.” Irak’ta, Suriye’de eli kanlı katiller varsa bizim de rahatımız olmayacak.” Emperyalistlerin Irak ve Suriye’de ‘terörizm’ kurma planları masada olduğu sürece hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz. Yaklaşık 40 yıldır milletimize zarar veren terör eylemlerinin kaynağı olan Kuzey Irak dağlarının her karışını güvenli hale getirene kadar bu bölgedeki operasyonlarımız devam edecektir. Aynı şekilde Suriye’de de. Rıfat’tan Ayn-el Arap’a, Münbiç’e kadar bu hat üzerinde sinsi niyetlerle kurulan tüm terör yuvalarını yok etmeden durmayacağız. Bilindiği gibi geçmişte buralarla ilgili ülkemize verilen sözler vardı ama tutulmadı. Bize verilen sözler yerine getirilmezse Türkiye’nin kendi güvenliği için gerekli tedbirleri almasına kimse itiraz edemez. Ayrılıkçı hainlerin farklı bahanelerle şişmanlamasını kimse bekleyemez. “İnşallah önümüzdeki aylarda kim ne derse desin, ne gibi tehditler savurursa etsin, planları ne olursa olsun bu yönde mutlaka yeni adımlar atacağız” dedi.
‘AYRI ÖRGÜTÜN DESTEKÇİLERİNİ KIRMIZI HALI İLE KARŞILANANLAR MİLLETE HESAP VERECEKTİR’
Erdoğan, gerçekleştirecekleri yeni operasyonlarla sadece şehitlerden döktükleri kan ve canların hesabını vermekle kalmayacak, geleceklerini de güvence altına alacaklarını belirterek, “Söz konusu terörle mücadele olduğunda, Ülkemizin bekası, milletimizin huzur ve güvenliği, kimliği ne olursa olsun herkes ya yanımızda ya da önümüzde olacaktır.Ortası yoktur, yönetim yoktur, gri alan yoktur, görmezden gelinecek, göz ardı edilecek taraf yoktur. Biz bu konuda çok netiz, çok kararlıyız, çok kararlıyız. Terör örgütünü dışarıdaki destekçileri ve içerideki uzantılarıyla birlikte tamamen yok etmek bizim görevimizdir. Buna inanıyoruz. Milletimizin hükümetimize tam desteğinin olduğunu biliyoruz. Bu vesileyle, terörle mücadeleyi siyaset üstü bir mesele olarak gören, güçlü desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen başta Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımız olmak üzere tüm siyasi partilere şükranlarımı sunuyorum. Bölücü örgütün tezleriyle, terör gibi milli meselelerde dahi hükümetimize karşı yıkıma yol açanları destekliyoruz. Saldırganları kıyametin vicdanına bırakıyorum. “3-5 oy daha almak ümidiyle bölücü örgütün yandaşlarını kırmızı halıyla karşılayanlar, elbette milletimize yaptıklarının hesabını sandıkta vereceklerdir.”
‘REJİMLE İLGİLİ TEREKSİZLİKLER, 29 EKİM 1923’TE ‘Yaşasın CUMHURİYET’ İÇERİĞİ İLE SONA ERDİ’
Erdoğan, 2023 yılının Cumhuriyetin 100’üncü yılı olması nedeniyle tarihte daha özel bir yere sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Yaşadığımız tüm zorluklara rağmen yurt içinde ve yurt dışında düzenlediğimiz çeşitli etkinliklerle 2023’ün hakkını vermeye çalıştık. Bu kapsamda TCG Anadolu öncülüğünde 100 savaş gemimizin Boğaz’da düzenlediği geçit töreni, Unutulmazdır.Boğaz’daki geçit töreni aynı zamanda kimin Cumhuriyeti ve Atatürk’ün mirasını kimin koruduğunu, kimin sadece istismar ettiğini ortaya çıkarmıştır.Kuşkusuz 100’üncü yıl faaliyetleri, Cumhuriyeti ve kurucusunu yapan piyasayı ciddi şekilde endişelendiren Atatürkçüleri endişelendirmiştir. Türkiye karşıtlarının yanı sıra siyasi bir ekmek sepeti.Siyasetten medyaya, akademiden kültüre geniş bir alanda sanat tezgahları kuran bu sokak satıcılarının ortak özelliği çıkarcılık ve samimiyetsizliktir. Bir süre gündemde tutulmaya çalışılması bu hazımsızlığın henüz geçmediğinin kanıtıdır.Ancak Türkiye’nin rejimine ilişkin tereddütler, ‘Yaşasın Cumhuriyet’ haykırışlarıyla 29 Ekim 1923’te sona eren bir tartışmadır. Anayasamızın ilk maddesindeki ‘Türkiye Devleti Cumhuriyettir’ ifadesi bu iradenin simgesidir. “Bu konuyu siyasi polemik konusu haline getirmek doğru değildir, anayasal olarak da zaten mümkün değildir.”
‘ÜLKEMİZDE HİÇ KİMSENİN CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU İLE BİR SORUNU YOK’
Türkiye’de kimsenin cumhuriyet konusunda tereddütü olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Ülkemizde kimsenin Cumhuriyetimizin kurucusuyla ilgili bir kaygısı yoktur. Ülkemizde kimsenin devletin bütünlüğünden, milletin birliğinden kaygısı yoktur. millet, ülkenin iyiliği. Kim bu kavramlarla kendine yer açmaya kalkarsa büyük yanılgı içindedir.” Kim bu tartışmaları farklı amaçlara yönelik bir koçbaşı olarak kullanmaya kalkarsa büyük bir yanılgı içindedir. Kim bu tartışmaları siyasi çıkar kaynağına dönüştürmeye çalışıyorsa büyük bir yanılgı içerisindedir. Elbette ülkemizde uzun zamandır bu tür tartışmalar sanki varmış gibi sunularak siyaset ve toplum mühendisliği yapılıyor. Biz unutmayız. Bunun pek çok örneğini siyasi tarihimizde 27 Mayıs’tan 12 Mart’a, 12 Eylül’den 28 Şubat’a kadar görmek mümkün. Bu tartışmaları kim körükledi, kimler çıkar sağladı, hangi piyonlar kullanıldı, ülkemiz nereye sürüklendi? milletimize ne acılar yaşatıldı. Yaşatıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Birileri aynı karanlık senaryoları yeniden canlandırmaya çalışıyor. Ulusal hafızamızın 28 Şubat döneminden iyi tanıdığı marjinal karakterlerin ve takım provokatörlerinin bir anda orada burada yeniden ortaya çıkması muhtemelen tesadüf değildir. İster bu oyunun oyuncuları arasında olsun, ister dışarıdan içeriye bakıp heyecanlanalım; “Kim niyetini bozar ve yolunu kaybederse son 10 yılda yaşananlar onun kaderinin ne olacağını göstermeye yeterlidir” dedi.
‘Gündemimizde Çalışma ve Yürütme Var’
Bırakın kişi ve kurumları; FETÖ’den PKK’ya kadar bu senaryoda kullanılan örgütlerin, acı sonlara bile tek başına katlanmayı bilenlere ders olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Milletimiz, sadece teröre başvuranların yüzüne tükürmeyecektir. Aynı yöntem ve sistemlere sahip olacaklar ama gerektiğinde kafalarını da ezecekler.” Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bir dönemde küçümsenmeye çalışılan rejim tartışmasının ardındaki niyet oldukça açıktır. Önümüze kurulan tuzakların tamamı, Türkiye’yi kalkınma ve demokrasi odaklı ana gündeminden ayırıp kendi içine kapatarak, bölgesinde ve dünyada artan etkinliğini kırmaya yöneliktir. Emperyalistlere boyun eğdirmek isteyenlerin tuzağına düşmeyeceğiz. Ülkemize, milletimize ve demokrasimize faydası olmayan suni gündemlerle zamanımızın ve gücümüzün çalınmasına izin vermeyeceğiz. Bize dayatılan gündemlerin değil, hayallerimizin peşinden koşacağız. Gündemimizde sadece Türkiye var. Gündemimiz çalışma ve eylemi içeriyor. Gündemimiz mazlumlara ulaşmak, mazlumların elini tutmaktır. Başkalarının ne yaptığı önemli değil. Biz işimize bakıyoruz. “Türk Yüzyılını inşa etmek için gece gündüz koşuyoruz” dedi.